Batı Ve Güney Avrupa Devletleri Ahvâli
Avrupa
milletleri arasında muntazam durumda görülen devletin bulunduğunu ileri
sürmek pek güçtür. Çünkü devam etmekte olan ve târih de yüz sene
savaşları diye şöhret bul-muş harpler sürmekteydi. Almanya ve İtalya
1201 İlâ 1301 yılları, gelip geçerken siyasi birlik sergileyecek durumda
olmayan haldeydiler. Bu İki ülkenin bahse konu namlı savaşın tabii
neticesi olarak dagerek italya, gerekse Almanya bir harabe hâlini almış
durumdaydı. *
Fransa ve İngiltere
birer krallık olarak yüzyıl savaşlarının en ziyade yıprattığı devlet
halindeydiler. Akdeniz'e yakın İspanya sekiz asırdır Endülüs Emevileri
adıyla topraklarında avrupaya medeniyet ışıklan saçmış müslümanları,
topraklarından atabilmek için, yine müslümanlann tevaifül mülük,
devletin parçalanmasından beyliklere inkısam olmasının hatası yüzünden
İspanya mücadeleye başlamıştı ve hâlâ aşılamayan jenosit ve barbarlığın
örneğini, din adına gösteriyor ve akıllı hristiyanlarca, <bÖyle din
olmaz> diyenlerinin sayısını arttırıyordu.
İspanya birliğini
kurarken gerek musevi, gerekse müslü-man ve de gerçek hristiyan
dindarını, yer yüzünden kazımak düşüncesinin zebunu olmuştu. Milâdi
târih, 1328M gösterdiğinde Fransa krallığı avrupa devletleri içinde en
disiplinli ve güçlü devletlerinden biriydi. İngiltereye gelince;
Saksonlar ve Normanîar mücadelesi şortunda saksonlar, varlıklarını
nor-manlara kaptırdılar. 13. asrın başlarında İngiltere kralı, 2.
Hanri'nin 12. asır ortalarında temine muvaffak olduğu kraliyet
otoritesini kaybetmişti.
Nitekim bunu 1215 yılında ilân ettikleri
Magna carta adlı ferman, meşrutiyeti İngiliz anlayışına sokmuştur. 3.
Hanri'nin başarısızlıkları, ve de parlamentoya yaptığı davete icabet
eden murahhaslar silahlan yanlarında geldiler ve kral'a dayadıkları
Oksfort Fermanını 1258'de kabul ettirip yayımlattılar. 1265 yılına
gelindiğinde İngiltere parlamentosunda bütün zümrelerin temsilcileri
bulunması suretiyle bir milli meclis görüntüsü sağlanmıştı bu meclisin
elan sürmekte olan hususiyetinin başında üyelerince kabul edilmeyen bir
verginin ülkede alınmasının kabil olmadığının sağlanmış olmasıdır.
Bunun önemini de, keyfi tutumla işgören idarelerin yaşandığı ülke
ahalisi gibi hiç kimse anlayamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder